Yazamadım yazamıyorum yazamayacağım, falan felan.... Şaka lan şaka. Ya ama yazamaya da bilirim bilmiyorum. Şimdi eğer oradan birisi çıkar da derse : “Ulan zaten blogun okunmuyor. Bir halt yok orada. Kimse de bakmıyor! Sen ne diye naz yapıyorsun hala mal mısın?” diye verecek cevabım da yok ciddi ciddi.
Her neyseeeeee haftaya 23 Nisan! heeeep neşeeeyle doluuuuyooooor insaaaaaaaaaan. Tatiiiiiiiiiil! Ve sanırım 19 Mayıstan bir önceki son tatil gibi bir şey. Sonra da yaz gelecek zaten cuvt deniz havuz yes beybi dönemi olacak. Ah bir gelseeee o döneeem of of. Çünkü şu sıralar kafayı yemek üzereyim. Sınavlarım, derslerim kötü. Bilgisayara zar zor ancak girebiliyorum.......Kötüyüm ben kötüyüm kötü .. Ama yani kendime artık dikkat de ediyorum daha böyle............özenli biri oldum gibi bir şey.
Geçen gün düştüm ama ne düşüş. Karşıdan kız koşuyordu ben koşuyordum kafa kafaya yere çakıldım yerden kalorifere kafamı vurdum ayağımı ezdim ve ayağa kalktığımda hala sırıtarak şöyle diyordum: “Ya bişeyim yok benim ya düştüm işte küçücük şey nolcak bundan.” Ama sonra lavaboya gidip suratıma bakınca anladım ki o laflar sadece ‘laf’mış. Sonra annemle arabamıza biniiip eve doğru yol aldıııık. Ne güzel ne güzel. Benim o ezilen ayak yalnız fena ağrıyordu ben böyle “Kırıldı mı lan acaba? Acaba kırılsa okulu kırar mıyım?” diyerek saçmalıyordum. Ki zaten o arabadan inince sanki uzun kusmalı bir yoldan gelmişim gibi hissettim o acıyla.
Ama şimdi iyiyim yani oheheyhey.
Dudağımın her tarafı yarayla doldu. Eve gelmeden önce de çilekli ve çikolatalı sundae yedim boğazım kötüleşti sanırsam. Peeeeeh. Ama bir daha çilekli yemiycem ya. Ben daha önce yememiştim cesaret edememiştim denemeye. Ama sonra reçeli vanilyalı dondurmanın üstüne döksen pek bir şey fark etmeyeceğini düşündüm. Etmezdi de zaten.
Eve gelirken bir arkadaş da tramvaya kadar benimle beraber yürüdü. Kız sürekli benim bilmediğim -yani kendi arkadaşları cart curtlar- şeylerden bahsediyordu. Ben de kendime göre cevaplar veriyordum. Hehe ne komikmiş gibi. Kız da her ağzımı açtığımda tersliyordu. Sonra ben susmaya karar verdim kız yine kendi halinde anlatıyordu mırıl mırıl. Anladım ki kız beni öyle içini dökmek için kullanmış. Eee napalım bari kırk yılda bir işe yarayalım dedim ses çıkarmadım ama sonra çok sinirlendim. Yani ben çok mu değersiz birisiyim de beni kullanıyorsun? Sen çok mu zekisin döt ebeni sitiyim, gibi hallere büründüm. Ya ama doğru değil mi? Ben biraz salak gibi durabilirim uzaktan ama insanları kırmamaya özen gösteririm en azından. Örneğin biri bir espri yapıp reaksiyon toplayamadıysa ona sahteden de olsa üzülmemesi için gülen, her denilene hee deyip beni küçümsediklerinde sesini çıkarmayan, anlattıklarından sıkıldığımı belli etmemeye çalışan biriyim. Neden bana böyle salak suluk tavırlara giriyorsun? Kimsin sen? Sadece bu arkadaş için değil aslında bu hissettiklerim. Bana sürekli bunu yapanlar için. Ya bilmiyorum ama artık fazla mı abartıyorum? Bundan sonra ben de belli ederim sinirleniveririm o zaman. Öh atarlandım.
Neyseee scre4m çıktı lan. Kimle gideceğim ben? Annemle mi gitsem ne halt etsem. İzlenecek de dolusuyla film var ya..... Byes o zamaaaaan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder